Trak ile ameliyatsız tedavi mümkün

Trak ile ameliyatsız tedavi mümkün
 Ağrısız güvenli ve yenilikçi tedavi: Trak

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. R. Berrin Akpınar, hastaya ağrısız ve güvenli bir tedavi imkânı sunan yenilikçi tedavi yöntemi Robotik Antaljik Trak uygulaması hakkında bilgi verdi.

İnsan vücudunda 33 tane olan omurların her birinin arasında disk adı verilen yumuşak yapılar bulunduğunu aktaran Dr. Akpınar, “Bu diskler omurlar arasında tampon görevi görerek omurların hareketini kolaylaştırarak birbirlerine direk teması engellerler. Ancak omurlara binen yükün ve diskler üzerindeki basıncın artışı yani kompresyonu ağrı oluşumuna neden olur, bu noktada gelişen teknoloji ile hastayı ameliyatsız şekilde başarı ile tedavi eden robotik dekompresyon tedavisi imdadımıza yetişiyor. Robotik Antaljik Trak sayesinde omurgaya binen yük kaldırıldıktan sonra orada oluşturulan negatif basınç ile disk aralıkları yavaş yavaş açılarak, traksiyon sayesinde sinirlerin üzerindeki baskı ortadan kalkar. Problemli bölgenin sıvı akışını arttırarak bölgenin hızla iyileşmesini sağlar.” ifadelerini kullandı. Amerika Birleşik Devletleri ilaç ve Gıda dairesi (FDA) tarafından, bel ve boyun omurga fıtıklarında baskı giderici tedavi olarak onaylanmış Robotik Antaljik Trak cihazının, aynı zamanda dünyanın ilk eklem hareketliliğini arttırıcı omurga dekompresyon sistemi olduğunu belirten Dr. Akpınar, “Bu yöntem; hastaya ağrısız ve güvenli bir tedavi imkânı sunan yenilikçi bir tedavi şeklidir. Hastanın tedavi süresini kısaltarak işine daha çabuk dönmesini sağlar.” şeklinde konuştu.

“Uygulaması çok kolay”
Robotik Antaljik Trak uygulamasının son derece kolay olduğunu belirten Dr. Akpınar, uygulamanın nasıl yapıldığını şöyle anlattı:
“Hasta Robotik Antaljik Trak cihazının oturma koltuğuna üzerinde mevcut giysileriyle oturur. Bel veya boyun kemeri bağlandıktan sonra, cihazın hastaya özel ayarları yapılır ve dekompresyon işlemi gerçekleştirilir. Hastanın problemleri göz önünde bulundurularak, seans sırasında kişiye uygulanan pozisyon özel olarak belirlenir. Tedavi sorunlu omurga bölgesi ve hastanın ağırlık değerlerine göre programlanır. Hastanın yaşı ve esnekliğine göre cihazın uygulama süreci değişir. Genelde ortalama 10 seansta yeterli sonuç alınabilir, ancak bazı durumlarda tedaviyi 15-20 seansa kadar uzatmak gerekebilir.”
Seanslardan sonra beli ve boynu zorlayıcı hareketlerden kaçınılması gerektiğini aktaran Dr. Akpınar, “Uygulamadan sonra ağır kaldırılmaması, doktor tarafından verilen egzersizlerin düzenli yapılması, gerekiyorsa bel korsesinin veya boyunluğun belli bir süre kullanılması gereklidir” dedi.

“Yalnızca fıtıklarda değil”
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. R. Berrin Akpınar Robotik Antaljik Trak uygulamasının bel ve boyun fıtıklarının yanı sıra; kanal darlığı, boyun gerginliği, bel tutulması, bacak ağrıları ve kol ağrıları, bazı romatizmal ağrılar, skolyoz gibi hastalıklarda da etkin şekilde kullanılabileceğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Robotik Antaljik Trak yönteminin en büyük avantajı; bel ve boyun fıtıklarından şikayetçi olan hastaların ameliyat olma zorunluluğunu ortadan kaldırmasıdır. Bu yöntem özellikle ameliyat olmayı istemeyen, ameliyat sürecinden çekinen ve sağlık durumu ameliyat olmaya müsait olmayan hastalar için yıllardır kazanılan tecrübe ile tedavi yelpazesinde önemli bir yer edinmiştir. Hiçbir cerrahi müdahale yapılmadan fıtıkların tedavi edilebilmesi; hastalara çok büyük bir konfor sunmaktadır. Ayrıca ameliyat sırasında oluşabilecek komplikasyonlar, iyileşme döneminin zorluğu gibi sorunları yaşamayan hastalar kısa sürede iyileşebilirler. Robotik Antaljik Trak desteği sayesinde, hastalar bel ve boyun ağrılarından kurtularak yaşam kalitelerini artırabilirler”.

Kaynak: İHA